Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) yazılmak | ||
Tom enlisted in the Army. Tom orduya yazıldı. More Sentences |
||||
Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) kaydolmak | ||
I enlisted in the Air Force. Ben Hava Kuvvetlerine kaydoldum. More Sentences |
||||
Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) katılmak | ||
My father opposed my decision to enlist in the special forces. Babam özel kuvvetlere katılma kararıma karşı çıktı. More Sentences |
||||
Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) yazmak | ||
Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) kaydetmek | ||
Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) almak/katmak/eklemek |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | enlist(oneself) in something v. | bir şeye katılmak |
Phrasals | enlist(oneself) in something v. | askere katılmak |
Phrasals | enlist(oneself) in something v. | bir şeye yazılmak/kaydolmak |
Phrasals | enlist(oneself) in something v. | askere yazılmak |
Phrasals | enlist someone in something v. | birini bir şeye yazmak/kaydetmek |
Phrasals | enlist someone in something v. | birini askere almak |